Kaygı Bozukluğu

Anksiyete - Kaygı Bozukluğu

Kaygılanmak yaşamsal faktörler karşısında hissettiğimiz normal bir duygudur. İş hayatında, bir sınava girerken, bir karar alırken ve bunlar gibi durumlarda kaygı hissedebiliriz. Bu duygu bir seçim yaparken hızlı karar vermemize yardımcı olur. Kaygı bu yönüyle olumlu bir duygudur. Peki, yukarıdaki örnekte olduğu gibi çok kaygılanmak normal mi? Çok kaygılanma yani anksiyete yaşadığımızda ise, kaygı işlevsel bir duygu olmaktan çıkar.

 

Anksiyete hali, kaygıyı çok sık, aşırı ve hayatımızı normalden uzak şekilde yaşamasına sebep olan, günlük hayat içerisindeki işlevselliğimizi olumsuz etkileyen bir durumdur.

Travmatik bir olay yaşamak gibi çevresel etkiler nedeniyle anksiyete bozukluğu geliştirmek mümkündür. Kaygı bozukluğu 2020 yılında, Covid-19 Pandemisine karşı alınan kısıtlayıcı önlemler ve sosyal izolasyonla %25’lik bir artış gösterek dünya ülkelerini ruhsal sağlık konusunda alarma geçirmiştir.  

 

Bazı ailelerde, kişiyi bu bozukluğa yatkın hale getiren güçlü genlerin aktarılması, kaygının genetik yolla gelişmesini de mümkün kılar. Hem genetik hem de çevresel risk faktörlerinin bir kombinasyonu, anksiyete bozukluğunu tetikler. 

Her insanın hissettiği kaygı, strese verilen bir tepkidir ve bu normaldir. Strese neden olan faktör ortadan kalktığında, kaygı da genellikle ortadan kalkar. “Sağlıksız” kaygı, stresli veya gergin olmanızı gerektirecek hiçbir şey olmadığında bile kaybolmayan, aşırı ve kalıcı endişeler olarak tanımlanır. Kalıcı bir duygu haline gelen endişe bireyin kişisel, profesyonel ve sosyal yaşama tam olarak katılmasına engel olur. Bununla birlikte iş hayatında rekabete, aile üyeleriyle ve arkadaşlarla tartışmalara yol açtığı gibi fiziksel olarak baş ağrısı, mide krampları ve sürekli terlemeye de neden olur. 

 

Kaygınız yaşam kalitenizi olduğundan aza indirgiyorsa,bunun bir anksiyete bozukluğu olup olmadığını yeniden değerlendirmenin zamanı gelmiş olabilir.  

Hepimiz hayatımızda belirsizliklerle karşı karşıyayız. Ancak kaygı bozukluğu olan biri, gerçek olayla orantılı olmayan bir şekilde belirsizliği ve olası sonuçları abartarak tahmin etme eğiliminde olur. 

Kaygı nerede bozukluk oluşturur?

Her insanın hissettiği kaygı, strese verilen bir tepkidir ve bu normaldir. Strese neden olan faktör ortadan kalktığında, kaygı da genellikle ortadan kalkar. “Sağlıksız” kaygı, stresli veya gergin olmanızı gerektirecek hiçbir şey olmadığında bile kaybolmayan, aşırı ve kalıcı endişeler olarak tanımlanır. Kalıcı bir duygu haline gelen endişe bireyin kişisel, profesyonel ve sosyal yaşama tam olarak katılmasına engel olur. Bununla birlikte iş hayatında rekabete, aile üyeleriyle ve arkadaşlarla tartışmalara yol açtığı gibi fiziksel olarak baş ağrısı, mide krampları ve sürekli terlemeye de neden olur. 

Ancak kaygı bozukluğu durumunun varlığında, stres etkenini veya tetikleyiciyi ortadan kaldırmak bile her zaman kaygıyı azaltmayabilir. Kişinin yaşadığı stresin neden olduğu kaygı, genellikle  yaşamını önemli ölçüde bozmaz veya sıkıntıya neden olmaz.

Kaygı bozukluğu olan insanlar, genellikle semptomlarını kötüleştiren durumları veya şeyleri tetiklemekten kaçınmaya çalışırlar buna rağmen stres etkenini veya tetikleyiciyi ortadan kaldırmak bile her zaman kaygıyı azaltmayabilir. 

Hepimiz hayatımızda belirsizliklerle karşı karşıyayız. Ancak kaygı bozukluğu olan biri, gerçek olayla orantılı olmayan bir şekilde belirsizliği ve olası sonuçları abartarak tahmin etme eğiliminde olur.

 

“Sağlıksız” kaygı, stresli veya gergin olmanızı gerektirecek hiçbir şey olmadığında bile kaybolmayan, aşırı ve kalıcı endişeler olarak tanımlanır. Kaygı bozukluğu olan insanlar genellikle semptomlarını kötüleştiren durumları veya şeyleri tetiklemekten kaçınmaya çalışırlar.

Kaygı Bozukluğu belirtileri nelerdir?

Kaygı kavramına baktığımızda birçok tanımıyla karşılaşıyoruz. Bu tanımların bu kadar yaygın ve çeşitli olmasına karşın kaygı hissinin herkes tarafından aynı hissedilen ve benzer belirtileri bulunur.

Kişi yoğun kaygı yaşarken göğsünde sıkışma ve çarpıntıyla birlikte nefes alamama, nefeste sıkışma gibi durumlar yaşar. Bunlarla birlikte kötü bir şey olacağına dair huzursuzluk ve korku hisseder ayrıca kişi bunlarla başa çıkamayacağını düşünür. Bu düşünce onun daha da kaygılanmasına sebep olur. Anksiyete duygusu hafif tedirginlikten panik seviyesine varan aralıklarda gözlemlenebilir. Kesinlikle bir atak geçirilmesi gerekmez. Hafif seviyesi de anksiyetedir, şiddetli seviyesi de.

Kaygı, birçok farklı şekilde kendini gösterebilir ve belirtiler kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Ancak genel olarak kaygı bozukluğunun yaygın belirtileri şunlar olabilir:

  1. Sürekli Endişe ve Huzursuzluk: Kaygı bozukluğu olan kişiler genellikle sürekli bir endişe ve huzursuzluk hali içinde olabilirler.
  2. Konsantrasyon Güçlüğü: Kaygı, kişinin dikkatini toplamasını ve odaklanmasını zorlaştırabilir.
  3. Yorgunluk: Sürekli endişeli olmak, bedensel ve zihinsel olarak yorucu olabilir.
  4. Uykusuzluk: Kaygı bozukluğu olan kişilerde uyku problemleri yaygındır.
  5. Kas Gerginliği: Kaygı, kaslarda gerginliğe ve ağrılara neden olabilir.
  6. Mide Problemleri: Kaygı, mide bulantısı, ishal ve diğer sindirim sistemi problemlerine yol açabilir.
  7. Sinirlilik: Kaygı bozukluğu olan kişiler genellikle kolayca sinirlenebilir.
  8. Terleme: Aşırı terleme, kaygı bozukluğunun bir başka belirtisi olabilir.
  9. Çarpıntı: Kalp atış hızının artması ve çarpıntı hissi, kaygı ile ilişkilendirilebilir.
  10. Baş Ağrıları: Kaygı, baş ağrılarına ve migrenlere neden olabilir.
  11. Baş Dönmesi: Kaygı bozukluğu olan bazı kişiler baş dönmesi yaşayabilir.
  12. Aşırı Terleme: Kaygı anlarında aşırı terleme yaşanabilir.
  13. Sosyal Çekilme: Kaygı bozukluğu olan kişiler, sosyal durumlardan kaçınabilir veya sosyal etkileşimlerden kaçınabilirler.
  14. Panik Ataklar: Şiddetli kaygı durumlarında panik ataklar yaşanabilir.

Kişi yoğun kaygı yaşarken göğsünde sıkışma ve çarpıntıyla birlikte nefes alamama, nefeste sıkışma gibi durumlar yaşar. Bunlarla birlikte kötü bir şey olacağına dair huzursuzluk ve korku hisseder ayrıca kişi bunlarla başa çıkamayacağını düşünür. Bu düşünce onun daha da kaygılanmasına sebep olur.

 

Anksiyete duygusu hafif tedirginlikten panik seviyesine varan aralıklarda gözlemlenebilir. Kesinlikle bir atak geçirilmesi gerekmez. Hafif seviyesi de anksiyetedir, şiddetli seviyesi de. 

Kaygı Bozukluğu Türleri nelerdir?

2020’li yıllarda artık stigmatizasyon (damgalama) yapmıyoruz. 

Kaldı ki durum kaygı bozukluğu olduğu zaman bende …. … var dediğinizde o tanıma daha evriliyor ve o durumu yaşıyorsunuz. Uzman olmadan kendinize tanı koymamanızı tavsiye ederim. 

İstanbul’da Kaygı Bozukluğu Tedavisi: Profesyonel Destek ve Çözümler

Kaygı bozukluğu, günümüzde birçok insanın mücadele ettiği yaygın bir durumdur. Bu durum, bireyin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir ve yaşam kalitesini düşürebilir. İstanbul gibi büyük ve yoğun bir şehirde yaşamak, kaygı düzeylerini artırabilir. Eğer siz de kaygı bozukluğu yaşıyorsanız, Beyoğlu Cihangir’deki kliniğimizde profesyonel destek alabilirsiniz.

Kaygı (Anksiyete) Belirtileri

Kaygı bozukluğu, çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Bu belirtiler arasında sürekli endişe, huzursuzluk, sinirlilik, konsantrasyon güçlüğü, kas gerginliği, uykusuzluk ve yorgunluk bulunmaktadır. Bu belirtiler, bireyin iş, okul ve sosyal yaşamını olumsuz etkileyebilir.

İstanbul Kaygı Bozukluğu Tedavisi

İstanbul’da kaygı bozukluğu tedavisi almak isteyen bireyler için Beyoğlu Cihangir’deki kliniğimizde uzman ekibimizle hizmet vermekteyiz. Kaygı bozukluğu, depresyon, yeme bozuklukları ve stres yönetimi gibi konularda bireylerin yanında olmaktayız.

Kaygı Bozukluğu Kesin Tedavisi Var Mı?

Kaygı bozukluğunun tedavisi mümkündür ve birçok farklı tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bu yöntemler arasında bireysel terapi, grup terapisi, ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri bulunmaktadır. Uzman bir terapist eşliğinde, kişiye özel bir tedavi planı oluşturularak kaygı bozukluğu yönetilebilir ve tedavi edilebilir.

Kaygı Tedavisi Kaç Seans Sürer?

Kaygı tedavisi süresi, bireyin durumuna ve tedaviye verdiği yanıta bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genellikle birkaç seansın ardından bireyde olumlu değişiklikler gözlemlenmeye başlar.

Kaygı Tedavisi Ömür Boyu Sürer Mi?

Kaygı tedavisi, bireyin durumuna bağlı olarak değişiklik gösterir. Bazı kişiler kısa süreli tedavi ile iyileşirken, bazıları daha uzun süreli destek alabilir. Ancak kaygı bozukluğu tedavi edilebilir bir durumdur ve uygun tedavi ile bireyler normal yaşantılarına dönebilirler.

Şimdi İlk Adımı Atın ve Randevu Oluşturun

Eğer siz de kaygı bozukluğu yaşıyorsanız, profesyonel destek alarak bu süreci daha kolay atlatabilirsiniz. Beyoğlu Cihangir’deki kliniğimizde sizlere en iyi hizmeti sunmak için hazırız. Şimdi ilk adımı atın ve randevu oluşturun.

Kaygınız ile baş edilebilecek sınırı aştıysanız ve artık hayatınızı zorlaştırmaya başladıysa yardım almanın zamanı gelmiş olabilir.

 

Bunun üstesinden gelebilmek için bizi doğrudan arayabilir ya da aşağıda bulunan linki tıklayarak Whatsapp’dan ulaşabilirsiniz. 

ŞİMDİ ARAYIN